Ama nedenini soruyorum hep kendime susup kalıyorum yine,çünkü yokluğun susmak gibi ağzından çıkacak bir sürü şey varken susmak zorunda kalırsın ya hah işte tam öyle.
Neden mi unutamıyorum seni ?
Çünkü en az 500 kere rüyamda gördüm seni en az bin kere ağlayarak uyandım sana.
Uyandığımda baştan aşağı sen olmuşum,sana karışmışım,öyle güzel huzurlu bir his ki o kimi sabahlar oldu yalvardım allaha bir daha göreyim o rüyayı diye görmedim..
Soğukta metroda kapının tam yanında 18 idi ayın hatırlıyo musun bilmem ama benim gözümün önünden 2 dk kayboluyorsa o anı allahta belamı versin.
Üzerimde siyah deri ceket vardı içimde beyaz açık bi bluz kendine doğru çekip sonuna kadar çektin fermuarı güldün sonra kıskanırım dedin sarıldın hayat dolu.
Ben de gülümsedim sadece gözlerine baktım mavimsi gözlerine o an dedim ki aşk mı bu ? nedir bu içimde dolanıp duran şey ben nasıl bir rüyadayım ?
Evet bir rüyadaymışım çabuk bitti başladığı gibi bitti sen gittin ama ben gidemedim gidenim ben ne senden gidebildim ne kendime gelebildim.Ben yokluğunla arafta kaldım kala kaldım anılarımla bir başıma.
Bir rüyadır belki buda yarın bir gün uyanırım geçer biter.
Ama kimse bilmiyor ki ben ertesi gün yine sana uyanıcam şişşt kimseler bilmesin ne kadar sevdiğimi sende bilme seni ne kadar sevdiğimi bilme ki bitmesin bu rüya...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder