Hayalimizde yarattığımız beyaz atlı prensimiz ile gerçekteki pek uyuşmasa gerek.
Bir Fransız atasözü 'hayal ettiğin her şey gerçektir' der aynı fikirde miyim bilemiyorum sonuçta hayal alemi beynimizin bizlere oynadığı bir oyun olduğunu bile düşünür oldum.Hep suya yatan,asla gerçekleşmeyecek,ama kafamızda gerçekleşmesi üzerine yazdığımız kurduğumuz binlerce senaryoların şerefine o zaman !
Bir şeyi ne kadar istersen o kadar olmaması doğru orantılı bence.
Alışverişe çıkarsın hiç bir şey bulamazsın rastgele bir yere giderken bir çift ayakkabıya vurulursun,çok beklediğin bir mesajı çok istiyorken alamazsın istemediğin zaman alırsın bu hayatın sen bakarken soyunamıyorum deme şekli gibidir.Sen arkanı dön hayat soyunsun sana,soyutlasın her şeyi ama isterken değil sen vazgeçtikten sonra.Bunu da çok düşündüm ama buda yaşamımızın bize verdiği en büyük sınav bence yol ayrımlarında önümüze çıkıyor ve iki üç seçenek daha çıkarıp zorlaştırıyor,zorluyor.
Yıllar önce bir kızı terkeden sevgilisinin tam evleneceği gün ortaya çıkması gibi..akıl 'hayır asla !' dese de ya kalbin ?
İşte o 'ya' lar 'ama'lar 'keşke'ler aklını ve kalbini milyon parçalara ayırırken sen kalakalıyorsun öyle.
Herkesin hayatında bir keşkesi vardır,bir burukluğu peki umduğunu mu seçer insan bulduğunu mu ?
Bence ne umduğunu ne bulduğunu seçer,insan..zorladığını seçer insan kendini hep zorlar kolaya kaçar.
'O beni daha çok sever onunla mutlu olurum'
'O ayakkabı diğer beğendiğimden daha rahat bunu almalıyım'
Hep kolay gelene yöneliyoruz,olsun ve bitsin.
Peki bitti mi gerçekten bilinmez yada ne zaman biter hiç bilinmez tek bilinen var ki gün geldiğinde yaşayamadıklarımız için değil yaşadıklarımız için pişman olmamız.
Çünkü bir ömür insan sadece ''1'' 2,3,4 değil ''1'' bir kere yaşar insan binlerce hata milyonlarca keşke ile belki,ama olsun o kısacık yaşamda ''istediğim için yaptım''diyebiliyorsa ne mutlu ne umutlu o hayata.....

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder